İzmir'de Alzheimer hastalığı üzerine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Hasan Armağan Uysal, bilişsel depo kavramının hastalığın seyrini etkilediğini vurguladı. Uysal, düşük eğitim düzeyinin Alzheimer riski üzerindeki etkisine dikkat çekerek, bireylerin yaşamları boyunca kazandıkları bilgilerin zihinsel depolarını oluşturarak hastalığın etkilerini hafifletebileceğini ifade etti. Ayrıca, bakım verenlerin hastalara tek başına bakmaya çalışmasının zorluklarına değinerek ‘Kaşık Teoremi’ni anlattı. Bu teoremeye göre, bakım verenlerin enerjilerini dikkatli bir şekilde yönetmeleri gerektiğini vurguladı.
Doç. Dr. Uysal, Alzheimer hastalarında görülen davranışsal problemlerinin nedenlerinin çok çeşitli olduğunu belirtti. Bu problemleri hasta, bakım veren ve çevre arasındaki dengenin bozulmasıyla ilişkilendirdi. Uysal, hastaların çevresel uyaranlardan etkilenebileceğini ve ihtiyaçlarının karşılanmamasının olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Hastaların sık sık "Eve gitmek istiyorum" şeklindeki taleplerinin altında yatan duygusal gereksinimlere odaklanarak, bu durumu nasıl yönetebileceklerine dair öneriler sundu. Özellikle, hastaların hissettikleri güven ve aidiyet ihtiyacını anlayarak, duygusal iletişim kurmanın önemli olduğunu belirtti.
Alzheimer hastalarının su içme, yemek yeme ve kıyafet değiştirme gibi günlük aktivitelerde karşılaştıkları zorlukları ele alan Uysal, bu süreçlerin basit hale getirilmesinin önemini vurguladı. Günlük rutinlerin oluşturulmasının hastaların günlük yaşamlarına katılımlarını artıracağını belirtti. Ayrıca, gece uyanmaları ve dolaşmaları gibi durumlar için çevresel düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade etti. Uysal, Alzheimer hastalarının huzurunu sağlamak için gündüz aktif olmalarının ve akşam saatlerinde sakin bir ortamda bulunmalarının önemine dikkat çekti.
