Uzm. Dr. Dolar, bağırsak sağlığının uzun yaşam üzerindeki etkilerini detaylandırarak, sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesinin önemine dikkat çekti. Özellikle lif açısından zengin beslenmenin, fermente gıdaların tüketiminin, doğru stres yönetiminin ve düzenli fiziksel aktivitenin bağırsak mikrobiyotasını olumlu yönde etkilediğini belirtti. Modern yaşamın getirdiği konforun, bağırsak sağlığını tehdit ettiğini ifade eden Dolar, bu durumu aşmak için küçük yaşlardan itibaren sağlıklı alışkanlıkların kazanılması gerektiğini vurguladı. Yemek sonrası oluşan şişkinlik, sürekli yorgunluk ya da 'beyin sisi' belirtilerinin bağırsak mikrobiyotasının dengesizliğinden kaynaklanabileceğini dile getirdi. İşlenmiş gıdalar, düzensiz uyku ve yanlış stres yönetiminin bağırsak dengesini bozduğunu söyleyen Dolar, antibiyotik kullanımı gibi durumların florada uzun süreli değişimlere neden olabileceğini belirtti. Bu dengenin bozulmasının obezite ve Alzheimer gibi birçok hastalığa zemin hazırlayabileceğine dikkat çekti. Dengeli bir yaşam için günlük 30 gram lif, turşu ve kefir gibi fermente gıdalar ile haftada 30 çeşit bitkisel besin tüketimi önerildi. Ayrıca, yaş ve kas kitlesine uygun spor ve meditasyon programlarının mikrobiyota çeşitliliğini artırdığı ifade edildi. Çeşitliliğin bağırsak sağlığı için ne kadar önemli olduğunu da vurguladı.
Hipokrat'ın Sözleri ve Modern Tıp
Uzm. Dr. Dolar, Hipokrat’a atfedilen “Tüm hastalıklar bağırsaktan başlar” sözünün günümüzde bilimsel verilerle desteklendiğini belirtti. Modern tıbbın, “Uzun ömür bağırsakta başlar” yaklaşımını benimsemesiyle bu konunun öneminin arttığını ifade etti. Genetik mirasın kader olmadığını, yaşam tarzı ve bağırsak sağlığına dikkat etmenin bu süreci yönetme konusunda elzem olduğunu vurguladı.
Kişiye Özel Bağırsak Analizleri
Ayrıca, Uzm. Dr. Dolar, bağırsak mikrobiyotasını değerlendiren dışkı testlerinin giderek yaygınlaştığını aktardı. Ancak bu testlerin klinik karar verme süreçlerinde standart hale gelmediğini belirtti. Dolar, bu analizlerin bağırsak haritasını gösterebilse de, sonuçların yorumlanmasının tıbbi uzmanlık gerektirdiğini ifade etti. Piyasada sunulan her testin bilimsel geçerliliğe sahip olmadığını belirten Dolar, bu nedenle sonuçların ezbere diyetler yerine mutlaka hekim tarafından değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.