İzmir'de Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, kanser tedavisindeki yenilikleri aktardı. Sıvı biyopsi yöntemi, geleneksel doku biyopsisi yerine yalnızca bir kan örneğiyle tümörün genetik bilgilerine ulaşılmasını sağlıyor. Bu yöntem, tanı sürecini kolaylaştırarak tedaviye hızlı bir başlangıç imkanı sunuyor. Görümlü, bu yöntemle tedavi sırasında tümörün genetik yapısında meydana gelen değişikliklerin de izlenebileceğini belirtti.
İmmünoterapinin de önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Görümlü, bu tedavi yönteminin akciğer, kalın bağırsak, mesane ve mide kanserlerinde büyük başarılar sağladığını ifade etti. Hangi hastaların bu tedaviden yararlanabileceği genetik analizlerle belirleniyor.
Kanser hastalarının en büyük endişelerinden biri olan nüks riskinin belirlenmesi için "dolaşan tümör DNA testi" uygulanıyor. Bu test, ameliyat sonrası kalan hücrelerin tespiti ve tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi açısından önem taşıyor. Görümlü, kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımının yalnızca tedavi sürecinde değil, aynı zamanda erken tanı ve risk analizi gibi alanlarda da kullanıldığını belirtti.
Kişiye özel tedavi yöntemlerinin umut verici olduğuna dikkat çeken Görümlü, ancak henüz tüm kanser türleri için evrensel bir yarar sağlamadığını da vurguladı. Akıllı ilaçların hızla kullanıma girdiği belirtilse de, bazı kanser türlerinde standart kemoterapi tedavilerinin hala etkili olduğu ifade edildi. Yapılan araştırmalar, akıllı ilaçların ve immünoterapinin daha geniş bir kitleye ulaşımını amaçlamaktadır. Erken tanının önemine değinen Görümlü, ileri evre hastalarda bile umut veren gelişmelerin olduğunu belirtti ve kanserle mücadelede daha güçlü bir konumda olunduğunu ifade etti.
