Doç. Dr. Durak, kekemeliğin genellikle okul öncesi dönemde başladığını ve çevresel faktörlerin bu durumu tetikleyebileceğini belirtti. Uzun ekran süreleri, stres, aile içi gerginlik ve okul değişikliği gibi etkenlerin, çocukların konuşma akıcılığını olumsuz etkilediğini ifade etti. Ayrıca, kekemelikte erken teşhisin önemine dikkat çekti ve bozukluk durumunda zaman kaybetmeden uzmana başvurulması gerektiğini söyledi.
Aile Tutumu ve Destek
Ailenin tutumunun kekemelik tedavisinde belirleyici bir rol oynadığını kaydeden Durak, sabırlı ve anlayışlı bir ortamın çocukların konuşma akıcılığını artırdığını vurguladı. "Çocuğu yargılamadan dinlemek, konuşma temposuna saygı göstermek gerekir" diyen Durak, kekemeliği gizlemenin veya çocuğu topluluk önünde konuşturmaktan kaçınmanın durumu daha da zorlaştırdığını belirtti.
Okulun Rolü ve Farkındalık
Kekemelik yaşayan çocukların en çok zorlandığı yerlerin başında okul geldiğini dile getiren Durak, akran zorbalığının ve sosyal geri çekilmelerin çocukta kaygı ve özgüven eksikliği yaratabileceğini belirtti. Öğretmenlerin ve okul yönetimlerinin bu konuda farkındalık geliştirmesi gerektiğini söyleyen Durak, öğretmenlerin sınıf ortamında sabırlı ve destekleyici olmaları gerektiğini vurguladı.
Kekemelik Aşılabilir Bir Süreçtir
Kekemelik yaşayan çocukların %75-80'inde zamanla düzelme gözlemlendiğini aktaran Durak, bu süreçte erken müdahale, aile desteği ve uzman rehberliğinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Sözlerini, "Kekemelik utanç değil, aşılabilir bir gelişim sürecidir. Her çocuk kendi hızında konuşur ve doğru yaklaşımla tedavi edilebilir" diyerek tamamladı.
İzmir'de Kekemelik Tedavisi İçin Sabır Şartı
İzmir'de kekemelik tedavisi üzerine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Fatma Sibel Durak, tedavi sürecinin ilk adımının sabırla dinlemek olduğunu vurguladı.