Türkiye, enerji ihtiyacını güvence altına almak için ABD kaynaklı sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alımında önemli bir adım attı. Edinilen bilgilere göre, 20 yıllık anlaşma ile Türkiye, yıllık ortalama 4 milyar metreküp LNG tedarik edecek. Bu miktar, ülkenin toplam yıllık doğalgaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 6,5 ila 8'ini karşılayacak. Dr. Emin Selahattin Umdu, bu anlaşmanın Türkiye için jeopolitik bir sigorta işlevi göreceğini belirtti. Umdu, sözleşmenin Türkiye’nin müzakere gücünü artıracağını ifade ederek, özellikle mevcut uzun vadeli boru hattı anlaşmalarının sona ermesiyle birlikte ABD ile yapılan bu anlaşmanın, Türkiye’ye daha iyi pazarlık fırsatları sunacağını vurguladı.
Enerji Güvenliği ve Yerli Üretim
Anlaşmanın Türkiye’nin enerji politikası açısından kritik öneme sahip olduğunu belirten Dr. Umdu, bu adımın Rusya’ya olan bağımlılığı azaltma çabalarını desteklediğini ifade etti. Karadeniz bölgesindeki yerli üretim potansiyelinin artırılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Umdu, Türkiye’nin Karadeniz'deki Sakarya gaz sahasının, 2025 yılı itibarıyla yıllık 15 milyar metreküp üretim kapasitesine ulaşabileceğini söyledi. Bu durum, Türkiye’nin enerji arzında bağımsızlığını artırarak ithalata olan bağımlılığı önemli ölçüde azaltacaktır.
Diğer yandan, anlaşmanın bazı dezavantajları da bulunuyor. LNG'nin, boru hattı gazına kıyasla daha yüksek maliyetler içerebileceği belirtiliyor. Bu maliyetler, sıvılaştırma ve yeniden gazlaştırma süreçlerinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin uzun vadeli enerji stratejisinde çeşitliliği artırarak güvenilir kaynaklardan enerji temin etmesi, piyasa dinamiklerini de etkileyecektir. Sonuç olarak, Türkiye’nin enerji güvenliği açısından bu anlaşma, gelecekte önemli gelişmelere kapı açabilir.