Başkan Gülsoy, enflasyonun ülke ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerini ele alarak, hammadde fiyatlarındaki oynaklık ve enerji maliyetlerinin üretim ile yatırım kararlarını yeniden şekillendirdiğini ifade etti. Enflasyonla mücadele programının önemli hedeflerinden biri olduğunu belirten Gülsoy, yüksek enflasyonun toplumsal refahı tehdit eden unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Gülsoy, bu süreçte KOBİ’lerin finansmana erişiminin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, enflasyonla mücadele sürecinin iş dünyasına yansıyan etkileri hakkında sahadan gelen geri bildirimlere de dikkat çekti.
Gülsoy, enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için uygulanan politikaların üretim kesiminde belirli maliyetler oluşturduğunu, dolayısıyla üretim odaklı iş dünyasının sıkı para politikasının etkilerini hissettiğini belirtti. Hükümetin attığı yapısal adımların desteklenmesi gerektiğini, bu noktada reel sektör üzerindeki yükü hafifletecek politikaların devreye alınmasının önemine değindi. Gülsoy, iş dünyasının taleplerinin karşılık bulması adına Nefes Kredisi'nin genişletilmesinin olumlu bir adım olduğunu belirtti. Ayrıca, kaydedilen yeni firma sayısının artışını ve kapanan firma sayısını da açıkladı.
Başkan Gülsoy, karamsarlığın üretimi olumsuz etkileyebileceğine vurgu yaparak, iş dünyasının tedbirli ve planlı bir şekilde hareket etmesinin gerekliliğini dile getirdi. Ekonomik programın hedeflerine ulaşmak için iş birliğinin önemine dikkat çeken Gülsoy, Türk iş dünyasının geçmişte birçok zorlukla başa çıktığını, bu zorlukların üstesinden gelmek için güven ve dayanışmanın şart olduğunu belirtti.
