Prof. Dr. Selin Kapan, meme kanserinin Türkiye'de her yıl 4 bin kadının yaşamını yitirmesine neden olduğunu belirterek, "Meme kanseri esas olarak memede değil, geç tanı alan vakalarda uzak organlara yaptığı metastazlar nedeniyle ölüme yol açmaktadır. Bu ölümlerin önüne geçebilmenin tek yolu ise erken tanıdır" ifadelerini kullandı.
Risk Faktörleri ve Genetik Etkiler
Meme kanserinin risk faktörlerini değerlendiren Kapan, kadın olmanın başlı başına bir risk faktörü olduğunu ve kadınların erkeklere göre 100 kat daha fazla meme kanseri riski taşıdığını açıkladı. Ailede birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş) meme kanseri öyküsünün bulunmasının riski iki kat artırdığını da vurguladı. Ancak, meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 85'inin ailesinde meme kanseri olmayan kadınlarda görüldüğünü belirtti.
Kapan, BRCA1 ve BRCA2 mutasyonlarının meme kanseri açısından en bilinen risk faktörleri arasında yer aldığını belirtti. Ayrıca, tanının 40 yaşından önce konulmasının, birden fazla birinci derece akrabada meme kanseri öyküsünün bulunmasının ve erkeklerde meme kanseri öyküsünün kalıtsal meme kanserini düşündürebileceğini ifade etti.
Yaşam Tarzı ve Beslenme Önerileri
Uzman, meme kanserinde önlenebilir faktörlerin önemine de dikkat çekerek, uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmanın önemli bir risk faktörü olduğunu belirtti. Erken yaşta regl başlaması, geç menopoz, obezite ve menopozda aşırı hormon ilacı kullanımı gibi etmenlerin riskin artmasına yol açtığını söyledi. Obezitenin yalnızca yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarına değil, meme kanserine de zemin hazırladığını vurguladı.
Beslenmenin kanserin önlenmesinde kritik bir rol oynadığını belirten Prof. Dr. Kapan, şekerli yiyeceklerden uzak durmanın, Akdeniz usulü az yağlı ve şekersiz beslenmenin, düzenli uyku ve sigaradan uzak durmanın hem genel sağlık hem de meme kanseri riskini azaltmak için büyük önem taşıdığını açıkladı.
Erken Tanı ve Tarama Yöntemleri
Meme kanserinde tarama yöntemlerinin hayati olduğunu vurgulayan Kapan, kadınların 20 yaşından itibaren her ay kendi kendine meme muayenesi yapması gerektiğini ifade etti. Menopoz öncesi dönemde regl bitiminden 3-4 gün sonra, menopoz dönemindekilerin ise ayda bir belirlenen bir günde muayene yapması gerektiğini söyledi. Özellikle sert, düzensiz sınırlı ve ağrısız kitle hissedildiğinde bir genel cerrahi uzmanına başvurulması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Kapan, 40 yaşından itibaren düzenli mamografi çekilmesinin erken tanı için hayati olduğunu vurgulayarak, bu tarama programlarına uyan kadınlarda meme kanserine bağlı ölümlerin yüzde 30 oranında azaldığını belirtti.
Meme Kanseri Tedavi Edilebilir
Erken teşhisin tedavi başarısındaki etkisine değinen Kapan, meme kanserinin erken evrede yakalandığında tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirtti. Hastalığın evresinin, uygulanacak tedavi yöntemlerini belirlediğini ifade ederek, erken evrede memenin korunmasının mümkün olduğunu, ancak ileri evrede metastaz nedeniyle tedavi sürecinin daha zor ve uzun olabileceğini söyledi. Amacın hastayı kanserli dokudan kurtarmak ve sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamak olduğunu da ekledi.
Meme Kanseri 20-40 Yaş Kadınlarda Görülüyor: Erken Tanı Hayat Kurtarıyor
Meme kanseri, 20-40 yaşındaki kadınlarda da sıkça görülebiliyor ve her yıl Türkiye'de 4 bin kadın bu hastalıktan hayatını kaybediyor. Uzmanlar, erken tanının hayati önem taşıdığını vurguluyor.