Yönetim Kurulu, geçmiş dönem CAS borçlarının yapılandırıldığını, tüm taksitlerin aksatılmadan ödendiğini ve tesis tadilatlarının planlandığı şekilde sürdüğünü hatırlatarak, kulübün ayakta tutulmasının tamamen kendi fedakârlıklarıyla mümkün olduğunu vurguladı. Ancak bu mücadelede kentin ileri gelenlerinden tek bir elin uzatılmaması, açıklamanın en çarpıcı noktası oldu.
Kulübün ekonomik gerçekler nedeniyle Adanaspor maçından sonra sahaya çıkamayabileceğinin belirtilmesi, şehirdeki “destek” sessizliğini daha da görünür hâle getirdi. Yönetim, bunun bir tehdit değil, içinde bulunulan koşulların zorunlu bir sonucu olduğunu ifade ederken; Mersin’in önde gelen kurumlarının, iş dünyasının ve kanaat önderlerinin sorumluluk almaktan kaçınmasını eleştirdi.
Mersin’in tarihî değeri ve şehrin simgelerinden biri olan İdman Yurdu’nun bugün sahipsizlikle mücadele etmesi, spor kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Futbolcuların, teknik heyetin ve çalışanların ortaya koyduğu emek ve inanca rağmen, kentin “büyüklerinin” kulübe sırt dönmesi, spor çevrelerinde “Mersin’in ayıbı” olarak nitelendiriliyor.
Yeni Mersin İdman Yurdu Yönetimi, şehrin tüm dinamiklerini sürdürülebilir destek için göreve çağırırken, aksi hâlde kaybedilecek tek şeyin bir futbol kulübü değil; şehrin kendi değerine sahip çıkma iradesi olacağı uyarısında bulundu.
Mersin’in gözbebeği İdman Yurdu, bugün her zamankinden daha fazla birlik çağrısı yapıyor. Ancak sorulması gereken soru şu:
“Mersin’in ileri gelenleri, bu çağrıyı duyacak mı, yoksa kendi takımını gerçekten öksüz mü bırakacak?”