Dünya Gıda Programı'nın Verileri
Demir, Dünya Gıda Programı'na göre 1 milyondan fazla insanın aç girdiğini, FAO verilerine göre ise 3 milyardan fazla insanın sağlıklı beslenemediğini aktardı. Bu durumun dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 50'sini etkilediğini vurgulayan Demir, dünya genelinde çiftçilerin yeterli üretim yapmasına rağmen bu sorunun acil olarak ele alınması gerektiğini ifade etti.
İklim Değişikliğinin Gıda Üzerindeki Etkisi
Prof. Dr. Demir, iklim değişikliğinin gıda üretimini etkileyen en büyük tehditlerden biri olduğuna dikkat çekti. Gıda güvenliğini sağlamak için sürdürülebilir tarım politikalarının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Demir, “Küresel iklim değişikliği, kuraklık, hızlı nüfus artışı, göçler, israf ve zoonotik hastalıklar gıda üretimi ve tüketiminin önündeki en büyük risklerdir.” dedi. Ayrıca, dünya nüfusunun 2050'de 10 milyara ulaşmasının beklendiğini aktardı.
Gıda Güvenliği İçin Alınacak Tedbirler
Demir, alınacak tedbirlerin gelecekteki gıda güvenliğini belirleyeceğini belirterek, iklim krizinin yalnızca bir çevre sorunu değil, aynı zamanda kalkınma ve yaşam meselesi olduğunu ifade etti. Tarımsal üretimde iklim risklerinin dikkate alınması gerektiğini belirten Demir, Türkiye'nin tarım sektörünün ülke ekonomisinin yüzde 6'sını ve istihdamın yüzde 20'sini oluşturduğunu vurguladı. Gıda üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanması için teknolojik ve yapısal dönüşümlerin şart olduğunu belirtti.
Son olarak, gıda hakkının korunmasının ortak bir sorumluluk olduğunu dile getiren Prof. Dr. Demir, “Her insanın sağlıklı ve yeterli beslenme hakkı vardır. Bugünden alınacak tedbirlerle gıda üretiminde sürdürülebilir, erişilebilir ve adil bir sistem kurmak zorundayız.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, kuraklığa dayanıklı tohumlar ve damla sulama sistemleri gibi sürdürülebilir yaklaşımların yaygınlaştırılması gerektiğine vurgu yaptı.
Kaynak: Mersin Haber + IHA