Pezeşkiyan, Orta Doğu'da yaşanan adaletsizliklerin ve ayrımcılıkların, büyük güçlerin politikaları nedeniyle siyonist rejim için özel haklar oluşturduğunu ifade etti. Bu durumun, bölgede yaşanan savaşların kaynağı olduğunu vurguladı. İsrail'in, Gazze'deki saldırılarından Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşimlerine kadar birçok eylemi, bu özel hakların bir sonucu olarak devam ettiğini belirtti. Ayrıca, büyük güçlerin bu duruma göz yummasının, uluslararası denetim mekanizmalarının işlevsiz hale gelmesine neden olduğunu söyledi. Pezeşkiyan, bu bağlamda, büyük güçlerin uluslararası kuralların üzerinde olmaması gerektiğini vurgulayarak, adaletsizliğin derinleştiğini ve kalıcı barışın zayıfladığını ifade etti.
Pezeşkiyan, geçtiğimiz haziran ayında İsrail'in İran'a düzenlediği saldırının da bu özel ayrıcalıkların bir sonucu olduğunu belirtti. Bu saldırının uluslararası yaptırımlarla karşılaşmadığını ve bazı büyük güçlerin tam desteğini aldığını kaydetti. Adil bir uluslararası düzenin sağlanabilmesi için, bu tür ayrıcalıkların sona ermesi gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, tarafsızlığın pasiflik anlamına gelmediğini, aksine uluslararası hukuk ve insani değerler temelinde aktif bir duruş sergilemek gerektiğini ifade etti.
Son olarak, Pezeşkiyan, barış ve güvenlik ilkeleri açısından ortak sorumluluğun hatırlanması amacıyla düzenlenen toplantının önemine değindi. Türkmenistan'a, barış ve güvenlik konusundaki çabalarından dolayı teşekkür ederek, bu tür girişimlerin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
