Sergi açılışında konuşan Tezhip Sanatçısı Esra Bora, tezhip kelimesinin Arapça olup, ‘altınlamak’ anlamına geldiğini bildirdi. Levha ve evrakların manevi değerlerini ifade etmek amacıyla gelişmiş bir sanat dalı olduğunu belirten Bora, tezhip sanatının en çok Osmanlı Dönemi’nde yapıldığını söyledi. Kuralları olan, sabra dayanan bir sanat olduğunu da aktaran Bora, bu sanatı icra eden kadınlara ‘müzehhibe’ erkeklere ‘müzehhip’ denildiğini söyledi.
“Bu sanatımıza sahip çıkmak ve yorumlamak, beni çok mutlu ediyor”
“Bu güzel ve anlamlı sanatımıza sahip çıkmak, yorumlamak, çok emek vererek sizlere sunmak beni çok mutlu ediyor” diyen Bora, atalarına böyle bir sanat dalını miras bıraktıkları için dua ettiğini söyledi. Eserlerin hazırlanmasında kullanılan malzemelerin doğallığına dikkat çeken Bora, “Zamkı bile o kadar doğal ki. Bildiğimiz nişasta, yemekte kullanılan toz jelatin ve su. Bunarı belirli oranlarda karıştırıp kaynattığınızda harika bir altın suyu ve yapıştırma suyu elde ediyorsunuz. Eskiden çerçeveler camlanmazmış, böcekler yemesin diye de bu karışımın içine şap koyarlarmış. Günümüzde biz şap kullanmıyoruz” dedi.
Eserlerini büyük bir titizlikle hazırladığına da değinen Bora, iki yılda bir sergi açtığını söyledi. İçine sinmeyen hiçbir eserle sergi açmadığını vurgulayan Bora, tezhibe başlama hikâyesini şöyle anlattı:
“Tezhibe, bir arkadaşımın gittiği tezhip kursundan aldığım eserle başladım. Çalışırken onları seyrettim ve çok beğendim. İlgimi çekti. 20 küsur sene önce ‘Hadi sen de yap’ dediler. Başladım ve bir daha da bırakamadım. Zaten hep sanatın içindeydim konservatuar mezunuyum. İyi ki de başlamışım” dedi.
“Altını ortaya koyduğunuz zaman değil, emek verdiğiniz zaman parlıyor”
Tezhibe boyanın dışında renk vermek için 22 ayar ezilmiş altın kullandıklarını da belirten Bora, altının ezilmesi için 1 buçuk saat emek verdiklerini söyledi. Bu süre zarfında bir an olsun işlemin başından kalkamadıklarını ifade eden Bora, ezilme işleminin yarıda bırakılması halinde kimyasının bozulduğunu kaydetti. Tezhip sanatını yaparken altının ayrı bir değerini keşfettiğini dile getiren Bora, “Yani, altını ortaya koyduğunuz zaman değil, emek verdiğiniz zaman parlıyor. Bu emek insanoğlunda da çok önemli” diye konuştu.
Ticaret ve Sanayi Odalarının çok saygın yerler olduğunu belirten Bora, en son sergisini de İstanbul Ticaret Odası’nda açtığını aktardı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı da bu yüzden tercih ettiğini vurgulayan Bora, “Belli bir zümreye hitap ediliyor, emeğinizin karşılığı veriliyor. Dolayısıyla Mersin’e de memnuniyetle geldim” diye konuştu.
17 Ocak’a kadar açık kalacak sergi, hafta içi 08.30-18.00, hafta sonu ise 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.