Antalya'da, isim tespiti ve iş kazası davası sürecinde önemli bir gelişme yaşandı. Ersin Akbaş'ın kardeşi, Zonguldak Çaycuma Vergi Dairesi’nden aldığı 1992 tarihli belgelerle umutları yeniden yeşertti. Bu belgede, Akbaş'ın işe başlama ve işi terk ettiği tarihler yer alıyor. Ayrıca, çalıştığı dönemde vergi mükellefi olduğuna dair kayıtlar bulundu.
Belgelerin avukata ulaştırılmasının ardından, Ersin Akbaş isim tespiti ve emeklilik umuduyla istinaf mahkemesine itirazda bulundu. Akbaş, 2005 yılında çalıştığı iş yerinde bir iş kazası geçirmişti. İddialara göre, kamyona demir yükleyen vincin halatları koptu ve Akbaş’ın kafasına düşen demir parçası sonucu yaralandı. Hastaneye kaldırılan Akbaş’ın durumu, "kendisi düştü" ifadesiyle normal kaza olarak kaydedildi ve SGK’ya herhangi bir bildirim yapılmadı. Bu kazadan sonra Akbaş’ın gözünde yüzde 70 görme kaybı oluştu.
Sigortasız çalıştırıldığını öğrenen Akbaş, isim tespiti ve iş kazası tespiti davası açtı. Ancak, dava sürecinde tanığı olan çalışma arkadaşının vefat etmesiyle birlikte, iş kazasını kanıtlamakta zorlandı. Reddedilen iş kazası davası daha sonra istinafa taşındı. İstinaf mahkemesi, her iki dosyanın da bozulmasına karar verdi ve dosyalar ilk derece mahkemesine geri gönderildi.
Ersin Akbaş’ın avukatı Nuray Ertem, bu kararın yeniden yargı yolunu açtığını belirtti. Akbaş, isim karışıklığı nedeniyle iş kazası ve isim tespit davalarının istinaftan döndüğünü ifade etti. İstinaf kararının ardından, 21 yıl sonra iş kazasıyla ilgili davanın yeniden hızlanacağına inanıyor. Akbaş, resmi belgelerdeki isim karışıklığının giderilmesi durumunda emeklilik hakkının doğabileceğini ve bunun hayal olmaktan çıkarak gerçek olabileceğini dile getirdi.
İstinaf kararının ardından duygularını paylaşan Ersin Akbaş, 21 yıl süren mücadelesinin sonunda adaletin yerini bulduğunu düşündüğünü söyledi. Akbaş, bu sürecin kendisi için yeni bir umut kaynağı olduğunu belirterek, adaletin bir gün yerini bulacağından emin olduğunu ifade etti.
