Tiroit hastalıklarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Op. Dr. Çolapkulu Akgül, hızlı büyüyen nodüllerin cerrahi müdahale gerektirebileceğini belirtti. Hızla büyüyen nodüllerin, nefes borusu veya yemek borusuna baskı yapması ve ince iğne biyopsisinin şüpheli sonuç vermesi, cerrahi müdahaleyi gerektiren en önemli sebepler arasında sayılıyor. Ayrıca, halk arasında 'zehirli guatr' olarak bilinen aşırı hormon üreten nodüllerde de cerrahi tercih edilebiliyor.
Akgül, cerrahi kararında nodülün boyutu, büyüme hızı ve ultrason görüntüsündeki riskli bulguların dikkatlice incelendiğini ifade etti. Hastaların nefes darlığı, boğazda baskı hissi veya ses kısıklığı gibi şikayetlerinin artması da ameliyat gereğini doğurabiliyor. Tanı sürecinde ultrason ile nodülün yapısının değerlendirilmesi ve ardından hormon testlerinin yapılması gerektiği belirtiliyor. Şüpheli durumlarda ince iğne biyopsisi ile nodülün yapısının netleştirilmesi, cerrahi kararında etkili bir rol oynuyor.
Akgül, tiroit ameliyatı sonrası hastaların yaşam kalitesinin genellikle normal seyrettiğini ifade etti. Tiroit dokusunun büyük kısmı alındığında hormon ilaçlarıyla dışarıdan destek sağlandığını, hastanın ilaçlarını düzenli kullanması durumunda yaşam kalitesinin tamamen normalleşeceğini vurguladı. Bazı nodüllerin yıllarca stabil kalabileceği, ancak bazıların zamanla büyüyerek nefes borusuna baskı yapabileceği de belirtildi. Büyük nodüllerin biyopsi güvenilirliğini azaltabileceği ve riskli durumların gözden kaçabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Ameliyat öncesinde hastaların hazırlık yapmasının önemine değinen Akgül, kullanılan ilaçların cerraha bildirilmesi, kan sulandırıcıların doktor kontrolünde kesilmesi ve sigaranın bırakılmasının iyileşmeyi hızlandıracağını söyledi. Tiroit cerrahisi sonrası kontrol süreçlerinin de önemli olduğuna dikkat çeken Akgül, yara iyileşmesi ve ses teli fonksiyonlarının değerlendirilmesi gerektiğini, ardından hormon düzeylerine bakılarak ilaç dozunun ayarlanmasının tavsiye edildiğini belirtti. Genellikle 6 ay ve 1 yıllık aralıklarla kontrollerin yeterli olacağını ifade etti.
