Kocaeli'nde Skolyoz Hastalığı Hakkında Bilgiler Paylaşıldı

Kocaeli'nde skolyoz hastalığı hakkında önemli uyarılarda bulunan uzmanlar, özellikle annelerin çocuklarında bu durumu erken fark ettiğini belirtti. Skolyozun tedavi süreci yaşa ve eğriliğin derecesine bağlı olarak değişiyor.

Kocaeli'nde Skolyoz Hastalığı Hakkında Bilgiler Paylaşıldı
Kocaeli'nde skolyoz hastalığı hakkında önemli uyarılarda bulunan uzmanlar, özellikle annelerin çocuklarında bu durumu erken fark ettiğini belirtti. Skolyozun tedavi süreci yaşa ve eğriliğin derecesine bağlı olarak değişiyor.
Google News'te Abone Ol

Kocaeli'nde skolyoz hastalığı üzerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Erdem, bu rahatsızlığın sinsi bir şekilde ilerlediğini ve çoğunlukla annelerin çocuklarındaki değişimleri ilk fark edenler olduğunu ifade etti. Skolyozun derecesinin tedavi yaklaşımında belirleyici olduğunu vurgulayan Erdem, "10 dereceye kadar olan eğriliği skolyoz olarak kabul etmiyoruz" dedi. 10 dereceye kadar olan eğriliklerin asimetri olarak değerlendirildiğini belirten uzman, 10 ila 20 derece arasındaki durumlarda çoğu zaman herhangi bir tedaviye gerek olmadığını, ancak çocuğun yaşı ve büyüme potansiyeline bağlı olarak düzenli takip yapılmasının önemli olduğunu söyledi.

20 ila 40 derece arasındaki eğriliklerin egzersiz programları ve korse tedavileri ile yönetildiğini belirten Prof. Dr. Erdem, 40 derecenin üzerindeki eğriliklerin cerrahi tedavi gerektirebileceğini kaydetti. Özellikle 50 derecenin üzerindeki eğriliklerin mutlaka tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Skolyozun sinsi bir hastalık olduğuna da vurgu yapan Erdem, "Omurga kendi içerisinde eğriliği telafi etmeye çalıştığı için çocuklar tamamen yana eğilmiş gibi görünmez. Bu nedenle hastalığı çoğu zaman anneler fark eder. Omuzlarda seviye farkı, bel çukurlarında asimetri ve kıyafetlerin vücuda düzgün oturmaması önemli uyarı işaretleridir." şeklinde konuştu.

Tanı süreci hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Erdem, skolyozun kesin tanısının ayakta çekilen röntgen filmi ile konduğunu, ancak öncesinde öne eğilme testinin kullanıldığını belirtti. Bu testle çocuk öne eğildiğinde kaburgalar veya bel bölgesindeki asimetri daha net bir şekilde gözlemlenebiliyor. Skolyozun başlangıç yaşının tedavi yaklaşımında önemli bir faktör olduğunu ifade eden Erdem, "10 yaş altındaki skolyozları erken başlangıçlı olarak adlandırıyoruz. Bu yaş grubunda omurga büyümeye devam ettiği için büyüme dostu cerrahilerle omurgayı doğru yönde yönlendirmeyi amaçlıyoruz. 10 yaş sonrası ve büyümesini tamamlamış çocuklarda ise omurgayı sabitleyen füzyon ameliyatlarını tercih ediyoruz." dedi.

Ayrıca, skolyozun yalnızca estetik bir sorun olmadığını, iç organları da etkileyebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Erdem, "Özellikle erken yaşta başlayan ve tedavi edilmeyen skolyoz vakalarında akciğer kapasitesinde ciddi kısıtlılıklar ortaya çıkabilir. Bu nedenle skolyoz yalnızca estetik bir problem olarak görülmemeli, mutlaka tıbbi bir hastalık olarak ele alınmalıdır." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Mersin Haber + IHA

İlgili Haberler


Mersin Haber ,Mersin