Kütahya’da gerçekleştirilen "Kütahya’nın Ruhunu Hisset" isimli projede öğrenciler, Kütahya'nın tarihi ve kültürel zenginliklerini iki dilde yazdılar. Proje danışmanı Sümeyye Atalay, öğrencilerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin "yaşayarak öğrenme" yöntemini benimsediklerini belirtti ve her öğrencinin kendi araştırmasını yaparak bu dergiye katkı sağladığını ifade etti.
Proje ve Katkıları
Okul Müdürü Serdar Onur ise, derginin sadece bir İngilizce etkinliği olmadığını, aynı zamanda kültür aktarımına yönelik bir çalışma olduğunu vurguladı. Öğrencilerin araştırma yapma, gözlemleme ve ekip çalışması gibi önemli beceriler kazandıklarını dile getirdi. Dergide yer alan öğrenciler, Kütahya'nın simge mekânlarını tanıtırken duygusal paylaşımlar da yaptılar.
Öğrencilerin Duygusal Paylaşımları
Dergide yazan Burak Kaya, Aizanoi Antik Kenti’ni anlatırken yaşanmışlıkları hayal ettiğini ve Kütahya'nın geçmişine İngilizce kelimelerle hayat vermenin güzelliğini vurguladı. Zeynep Akın ise, Kütahya Kalesi’ni tanıtırken bir mirastan bahsettiğini hissettiğini söyledi. Eylül Canan, Kossuth Müzesi’ni tanıtırken tarihi olayları araştırmanın heyecan verici olduğunu ifade etti ve İngilizce yazmanın kendisine dil gelişimi sağladığını belirtti. Fatma Buğlem Özbey de "Kütahya’m Şiiri" adlı çalışmasıyla şehrin ruhunu kelimelere döktüğünü aktardı.
Şehrin Zenginlikleri ve Öğrenme Süreci
Dergide, öğrenciler Aizanoi Antik Kenti, Kütahya Kalesi, Germiyan Sokağı, Ulu Cami, Kossuth Müzesi, Dumlupınar Şehitliği, Çinili Cami, Murat Dağı ve Gölcük Krater Gölü gibi Kütahya'nın simge mekânlarını tanıttılar. Her sayfada, öğrencilerin kaleminden çıkan hikâyeler, Kütahya’nın kültürel mirasını yansıtırken, projeyle birlikte öğrenciler araştırma, analiz ve yazma becerilerini geliştirme fırsatı buldu. Bu süreçte, şehirlerinin kültürel zenginliklerini iki dilde anlatmanın gururunu yaşadılar.
Kütahya'da Öğrencilerden Kültürel Proje: "Kütahya’nın Ruhunu Hisset"
Kütahya'nın tarihi ve kültürel değerleri iki dilde kaleme alındı.