Küresel Ekonomide Belirsizlikler
Baran, son yıllarda dünya ekonomisinin birçok belirsizlikle karşı karşıya kaldığını söyledi. Pandemi, jeopolitik gerilimler ve yüksek enflasyon gibi faktörlerin, ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini belirtti. 2025 yılının, büyümenin olduğu fakat güven ve öngörülebilirliğin sınırlı kaldığı bir yıl olarak geride kaldığını ifade etti. Türkiye ekonomisi açısından 2025 yılı, enflasyonla mücadele ve makroekonomik dengelenmenin ön planda olduğu bir dönem oldu. Sıkı para politikasına rağmen büyümenin pozitif seyretmesi, Türkiye’nin ekonomik dayanıklılığını gösteriyor.İstihdam ve Nitelikli İşgücü
Gürsel Baran, istihdam konusuna dikkat çekerek, genç nüfusun istihdamı ve nitelikli iş gücü ihtiyacının önümüzdeki dönemde önemli bir konu olacağını vurguladı. İşsizlik oranının tek haneli rakamlarda kalmasının, KOBİ'lerin ve hizmet sektörünün istihdamı koruma konusundaki kararlılığını gösterdiğini belirtti. Ancak yüksek finansman maliyetlerinin işletmelerin hareket alanını daralttığını ifade etti. Yine de iş dünyasının, üretim, ihracat ve istihdamı koruyarak ekonominin ayakta kalmasına katkıda bulunduğu belirtildi.2026'ya Temkinli İyimserlik
Baran, 2026 yılına temkinli bir iyimserlikle yaklaştıklarını belirtti. Küresel ekonomik gelişmelerin Türkiye için hem riskler hem de fırsatlar sunduğunu ifade etti. Enflasyonun düşüşünün kalıcı hale gelmesi, finansman maliyetlerinin gerilemesi ve yatırımların hız kazanması bekleniyor. Nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi, üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi, Türkiye’nin rekabet gücünü belirleyecek en kritik unsurlar arasında yer alıyor. Dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve ihracat odaklı büyüme, iş dünyasının önümüzdeki dönemdeki ana yönelimleri olacak.Baran, konuşmasında Ankara Ticaret Odası’nın 2026 yılı Çalışma Planı ve ATO Yönetim Kurulu’nun faaliyetlerine de değindi.