İstanbul’da gerçekleştirilen bir etkinlikte, yapay zekanın iletişim üzerindeki etkileri tartışıldı. Doç. Dr. Yakın, "Gerçeğin estetiği, algının kurbanı oldu" diyerek markaların yapay zeka ile üretilmiş içeriklerinde dikkatli olmaları gerektiğini ifade etti. Yapay zeka sayesinde oluşturulan yüzlerin ve mekanların gerçek gibi görünmesi, izleyicilerde yanıltıcı bir etki yaratabilir. Yakın, "Bir markanın yapay zekâ görseli paylaşması yenilik olabilir; ama eğer bu yapaylık gizleniyorsa, orada yenilik değil, manipülasyon başlar" şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Yakın, dijital çağda en önemli becerinin "dijital şüphecilik" olduğunu vurguladı. Öğrencilere yalnızca mesaj üretmeyi değil, hangi bilginin gerçek, hangi görselin yapay olduğunu öğretmek gerektiğini ifade etti. Geleceğin iletişim profesyonellerinin, gerçekliği koruma sorumluluğuna sahip olacaklarını belirtti. Medya kuruluşları için görsel doğrulama sistemlerinin önemine değinen Yakın, "Doğru haberi üretmek kadar, doğru görüntüyü ayırt etmek de bir sorumluluk" ifadelerini kullandı.
Yapay zeka çağında insanların gördüklerine inanmaktan çok, gördüklerini kanıtlamaya yöneldiklerini belirten Doç. Dr. Yakın, "Artık gördüğümüze değil, kanıtlayabildiğimize inanıyoruz. Bu, iletişim tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kırılmadır" dedi. Gelecekte iletişim alanında en çok tartışılacak konunun "Gerçek mi, yoksa inandırıcı anlatım mı?" olacağına dikkat çekti.