İzmir'de bağımlılıkla mücadelede devrim niteliğinde bir yöntem uygulamaya alındı. Dr. Öğretim Üyesi Müge Yaşar, manyetik titreşimlerle gerçekleştirilen tedavi süreci hakkında bilgi verdi. Bu yöntemin, bağımlılık sürecinde beynin ödül devresini yeniden düzenlemeye odaklandığını ifade eden Yaşar, "TMS ile madde arayışını azaltarak, kişinin öz denetimini güçlendirmek amaçlanıyor" dedi. Ayrıca, tedavinin ilaçsız ve girişimsel olmayan yapısı, ilaç kullanmak istemeyenler için önemli bir avantaj sunduğunu belirtti. Ancak, tedavi herkes için uygun değil; psikiyatrist değerlendirmesi gereklidir. Epilepsi, metal implant veya kalp pili taşıyanlar ve hamileler için önerilmediği vurgulandı.
Hastaların tedavi sırasında konforlu bir süreç yaşadığını aktaran Yaşar, seansların ayaktan yapıldığını ve anestezi gerektirmediğini belirtti. Tedavi sırasında hasta, elektromanyetik bobinle hafif tıklama sesleri ve yüzeysel titreşim hissi duyacağını ifade etti. Ayrıca bağımlılık vakalarında genellikle günde bir seans ile haftanın beş günü uygulama yapıldığını, toplam seans sayısının 20-30 arasında değiştiğini kaydetti.
Dr. Yaşar, TMS’nin en etkili sonuçlarının psikoterapi ve gerektiğinde ilaç tedavisi ile birlikte uygulandığında elde edildiğini belirtti. Bu çoklu yaklaşımın tedavi kalıcılığını artırdığı vurgulandı. Ayrıca, tedavi sonrası bağımlılığın yeniden nüks etmesi konusunda farkındalık yaratmaya çalıştıklarını, bazı hastalarda destekleyici seansların planlanabildiğini söyledi. TMS’nin Türkiye’de kullanımının artmasıyla birlikte, bağımlılık tedavisinde önemli bir standart yöntem olması bekleniyor.
