Malatya'da gerçekleştirilen bir araştırma, çiğ sütle ilgili önemli veriler sunarak insan sağlığını tehdit eden unsurları gözler önüne serdi. Araştırmanın lideri Doç. Dr. Seval Cing Yıldırım, çiğ süt örneklerinde E. coli oranlarının yüksek olduğunu belirtirken, bu bakterilerin idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabilen özel suşlar taşıdığını ifade etti. Çalışma kapsamında, Malatya'nın kırsal bölgelerinden 122 adet çiğ süt örneği toplandı.
Doç. Dr. Yıldırım, çiğ sütün sadece dışkı ile kirlenmiş bir ürün olmadığını, aynı zamanda yüksek patojenik potansiyele sahip bakteriler barındırabileceğini belirtti. Bu bakterilerin, özellikle kadınlar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler için risk oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, Türkiye'deki gıda güvenliği politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Mevcut denetim sistemlerinin sadece bakterinin varlığını sorguladığını ifade eden Yıldırım, moleküler analizlerin de bu süreçlere dahil edilmesi gerektiğini belirtti.
Yıldırım, araştırmada tespit edilen tüm izolatların sefalotin antibiyotiğine dirençli olduğunu ve çoklu antibiyotik direncinin mevcut olduğunu ifade etti. Bu durumun, gıda zinciri aracılığıyla toplum sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Isıl işlemin bakteriler üzerindeki etkilerine de değinen Yıldırım, uygun hijyen koşullarının sağlanmadığı durumlarda riskin ortadan kalkmadığını vurguladı. Çiğ süt ve ürünlerinin güvenli bir şekilde tüketilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirtti.
Çalışmada yer alan İnönü Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Aynur Akan, çiğ süt örneklerinin 6 aylık bir süreçte toplandığını ve araştırmanın bir kısmının Sinop Üniversitesi ile iş birliği içinde yürütüldüğünü söyledi. Yapılan bilimsel çalışmaların gıda güvenliği konusunda farkındalık yaratmayı hedeflediğini ifade etti.
